illegal..

kafayı kaldırıp tavana bakmak bazen insana iyi gelebilir. sonuçta doğal sebeplere göre daha yürünecek çok yol var. hem limit gökte bile gözükmüyorsa. tavanın arkasında daha çok yol varsa… falan filan.

düşün, aynı tencerede mütevazilik ve dürüstlüğü pişiyorsun ve baharatları iyi karıştırdığın için insanlar bunları afiyetle yiyor. aynı zamanda ne mal olduğunu ve yalan söylemeyide çok iyi biliyorsun. çoğu insanın seni kaldıramayacağınıda.

ama nedense hala bir et kombinasında kesilmeyi beklenen at gibi hissediyorsun ve aynı zamanda bıçağını bilerken “acaba bir sonraki at mı olacak yoksa sığır mı?” diye düşünen kasap gibide hissediyorsun. işin kötü tarafı ikiside eşit derecede. yine kendi düşmanın kendin. yine kendini güldürebilen tek kişide kendin. ama nedense kafanı kendi omuzuna yaslayıp ağlayamıyorsun. kasabın bileylediği bıçak gibi hissetmeyi saymıyorum bile.

baksana zaten yaşamaya motivasyonun falanda kalmamış. khanate dinlerken yüzünde sadece psikopatça bir sırıtış beliriyor. müziğede yoğunlaşamıyorsun. çünkü konsantre olamıyorsun. çünkü gerginsin.

2 senedir sadece boş kağıt dolduruyorsun. Bu saatten sonra insanlar sana kompozisyonun konusunu veya sınav sorularını verseler ne olacak sanki. Sen yine kağıda istediğini karalayacaksın.

ağlamak için bir omuz bulduğunda neler olacağını çok merak ediyorum.

Hiç yorum yok: